11/19/2008 11:51:00 ÖS | Posted in , , , ,
kitap-defter-cocuk-ders-okul

Başarıya giden yolda ilk adım, kendinize açık bir hedef belirlemek. Öğrenmeye karşı istekli ve öğrenme için gerekli yeteneklere sahip olma, öğrenmede başarıyı etkileyen en önemli etmenlerdir. Ancak, bazı yetenekli öğrenciler yeterince çaba gösterdikleri halde bekledikleri verimi alamamaktan yakınır. Bu durum genellikle çalışma yöntemlerini kazanamamış olmaktan ileri gelir. Verimli ders çalışma ve etkin öğrenmenin en temel koşulu bu konuda istekli ve kararlı olmaktır. İsteklilik ve kararlılık, çalışma davranışlarınızı olumlu etkileyerek, verimli ders çalışmanızı ve etkin öğrenmenizi sağlayacaktır.


İkinci olarak yapmanız gerekenler; kendi koşullarınıza göre bir çalışma sistematiği geliştirmek ve sistemli ders çalışma alışkanlıklarını kazanmaktır.

VERİMLİ DERS PROGRAMI NASIL OLUŞTURULUR?

  • Ayları gösteren takvim edinmelisiniz.
  • Ders çalışmaya ayırmayacağınız günleri (tatil, bayram vs.) işaretlemelisiniz
  • Kendinizi bir hafta gözlemlemeli, en çok hangi zamanlarda verimli ders çalıştığınızı saptamalısınız.


Günlük program yaparken şu noktalara dikkat etmelisiniz:

  • Uykudan uyanış saati
  • Kahvaltının bitiş saati
  • Okul ya da dershaneye gidiş geliş saatleri
  • Yolda geçen süre
  • Yemek için verilen aralar
  • Çalışma için ayırdığınız süreler (başlama ve bitiş saatleri)
  • Dinlenme, eğlenme, TV seyretme gibi uğraşlar için saptanan zamanlar
  • Tekrarlar için ayrılan zamanlar
  • Ev ödevlerine ayrılan zaman
  • Uykuda geçen süre



Planlı çalışma:

Hangi dersi ne kadar ve ne zaman çalışabileceğınızı, zamanı en verimli şekilde nasıl kullanacağınızı belirlemektir. En kullanışlı çalışma planı, haftalık çalışma planıdır. Bu planı yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli unsur, ders çalışmanızı engelleyecek etkenlerin en az olduğu saatleri saptamaktır.


 

VİDEOLARI KONU BAŞLIKLARINA TIKLAYARAK İZLEYİNİZ

   video-5 Nasıl Ders Çalışılır?

  video-5 ÖSS'ye Hazırlanmanın Püf Noktaları

 video-5 KONUYLA İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR:

HABER KAYNAKLARI: Güncel Net, Uzman TV

Category: , , , ,
��
11/01/2008 05:46:00 ÖÖ | Posted in

ozdemir_ince YAHYA Kemal "Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım" adlı kitabının "Yeni Mekteb" başlıklı bölümünde, ilkokuldaki okuyup yazma serüvenini şöyle anlatır:
"Yeni Mekteb’e gide gele, gide gele üç sene geçmişti. Lákin cüz kılıfımdaki Elifbá’yı henüz söktürememiştim. Yalnız Adem, İdris, Nûh, Sálih, İshak, İbráhim... diye peygamberlerin isimlerini ezber öğrenmiştim. // Babam arada sırada Elifbá cüzünü açarak, harfleri sorardı. Bilemezdim; hemen mahalle mekteplerine küfretmeğe başlardı. Beni, öğrenebileceğim bir mektebe vereceğini söyler dururdu." (İstanbul Fetih Cemiyeti, 2.Baskı, s.27)
1884 yılında Makedonya’nın Üsküp kentinde doğan Yahya Kemal, 1890-1892 yıllarında alfabedeki harfleri bile öğrenemediğini itiraf ediyor. Öğrenemediği alfabe Arap alfabesi!
İBRETLİK SATIRLAR
Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey ise "Bir Zamanlar İstanbul" adlı kitabında şu ibretlik satırları yazar: "Ne yazık ki, memleketimizin okumuş insanları geçim kaygısı ile ilkokul öğretmenliğini kabul etmemişler, bu yüzden ilkokul çağındaki çocuklar okulsuz kalmışlardır. Üsküdar tarafında 115, Galata civarında 120 ve İstanbul’da 300 ilkokul varken, bunların içinde ancak on okulda öğretmen bulunuyordu ki, bunun ne derece okumaya yardım edebileceği kolayca anlaşılır. // İnsaf olunsun, bir çocuk küçüklüğünden delikanlılık çağına kadar sokaklarda büyür, yazıları heceleyemeyen öğretmenlerden terbiye görürse artık ondan ne beklenir?" (Tercüman, 1001 Temel Eser, S.23-24)
Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey, 1800-1870 yılları arasından söz ediyor olmalı. Öyle bir eğitim sistemi ki Rus donanmasının Cebelitarık Boğazı’ndan geçerek Çeşme önlerine gelebileceğini bilmeyen, coğrafyadan habersiz vezirler, nazırlar yetiştirmekteydi.
ÜNİVERSİTELİ MADENCİ
1 Ekim, 1 Ekim 1928 tarihli ve 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un, yani Anayasa’nın 174. maddesi tarafından korunan 6 numaralı Devrim Yasası’nın çıkartılmasının 80. yıldönümü.
Şimdi adı gerekmeyen, "Prof. Dr" unvanlı bir tarihçi, 2. Cumhuriyetçi zat, Cumhuriyet’in nasıl tepeden inmeci jakoben bir bela olduğunu kanıtlamak için "Harf Devrimi yapılırken halka sorulmadı" diye sık sık kabarır. Yüzde 95’i okul yüzü görmemiş, geriye kalanların büyük bir çoğunluğu okula gitse de Arap alfabesini sökememiş bir kitleye mi sorulacaktı Harf Devrimi? Harf Devrimi sayesinde üniversite mezunlarımız şimdi madenci (kol emekçisi) olabilmek için sıraya ve sınava girmiyor mu?!
400 YILDA NE YAZDIN
Cumhuriyet düşmanları, Harf Devrimi’nin geçmiş kültür birikimimizi unutturduğunu ileri sürerler. Divan Şiiri’nden başka hangi kültür birikimi vardı? 16, 17, 18 ve 19. yüzyıllarda Osmanlı vatandaşları tarafından Osmanlıca yazılmış kaç ekonomi, tıp, fizik, kimya, biyoloji, matematik, geometri, cebir ve öteki bilim kitapları vardı? Var olanların tamamı tercümedir. Ayrıca bütün Osmanlı döneminden günümüze kalma niteliğine sahip kaç bilim kitabı yayınlanmıştır? Bu dönemde kaç Osmanlı Newton’u, Kopernik’i, Galileo Galilei’si vardı? 1923 yılında kaç adet kütüphane ve bu kütüphanelerde kaç kitap vardı? Bu sorulara hiç kimse utanmadan cevap veremez.
Harf Devrimi’nin 80. yıldönümü halkımıza kutlu olsun!

Category:
��