9/23/2006 01:19:00 ÖS | Posted in
Gençleri Allah’tan çok ÖSS korkutuyor




Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) gençlerin en büyük korkusu olmaya devam ediyor. Gençler arasında yapılan bir anket, gençlerin Allah’tan çok ÖSS’den korktuğunu ortaya çıkardı.

ULUSLARARASI Politik ve Strateji Araştırmalar Merkezi (UPSAM), 17 ilde 1850 lise 1, 2 ve 3. sınıf öğrencilerine 38 soru yöneltti. Haziran ayında yüz yüze yapılan "Gençler Hayatı Nasıl Algılıyor" başlıklı ankette "Hayatta en çok korktuğunuz şey" sorusuna gençler sırasıyla, "Sevdiklerimi kaybetmekten, ÖSS’den, yalnızlıktan, açlıktan, hayattan, Allah’tan, yükseklikten, kalabalıktan, karanlıktan, ölmekten, başarısızlıktan, cin ve periden, böcekten, sınıfta kalmaktan" yanıtını verdiler.

SİGARA ÇOK YAYGIN

Gençlerin yüzde 72’si sigara kullandığını söylerken, yüzde 24’ü kendini tiryaki olarak niteledi. Yüzde 22’lik bir kesim ise günde bir paket sigara içiyor. "Hiç alkol kullandınız mı" sorusuna yüzde 66’sı evet dedi. Yüzde 40’lık kesim özel günlerde, yüzde 35’i arada sırada alkol aldığını söylerken, yüzde 17’lik kesimin her gün demesi ise dikkat çekti.

UYUŞTURUCU SORUNU

"Hiç uyuşturucu kullandınız mı" sorusuna gençlerin yüzde 26’sı evet derken, yüzde 65’i ise bir kere denediğini söyledi. "Bunları kullanırken sizi etkileyen faktörler neydi" sorusuna ise "Okul ve ailevi problem (yüzde 28), arkadaş çevresi ve özenti (yüzde 25), merak (yüzde 17)" yanıtı verildi.

İDOLÜ POLAT ALEMDAR

Gençlerin idolleri sırasıyla "Polat Alemdar, anne, baba, öğretmen, abi, Atatürk, Hülya Avşar, Recep Tayyip Erdoğan, Alpacino, Hz.Muhammed, Seray Sever, Aziz Yıldırım" olarak belirlendi. Gençlerin en çok beğendiği sanatçılar sırasıyla Sezen Aksu, İsmail YK ve Tarkan olurken, İsmail YK’nın "Allah B..... Versin" parçasının revaçta olmasına dikkat çekildi.

ŞİDDET GÖRÜYORLAR

Gençlerin yüzde 74’ü şiddet gördüklerini dile getirirken, şiddeti en çok baba, abi, öğretmen, anne ve arkadaşlarının uyguladığını ifade etti. "Okulda herhangi bir çetenin içinde misiniz2 sorusuna yüzde 26’lık bir kesim evet derken, yüzde 12’si ise yanıt vermek istemediğini söyledi.

KİTAP OKUMUYORLAR

Gençlerin yüzde 46’sı en son ne zaman kitap okuduğunu hatırlamazken, yüzde 33’ü "uzun zaman önce" demekle yetindi. Buna karşılık gençlerin yüzde 43’ü internette sohbet odalarına girdiklerini, yüzde 23’ü porno sitelerine baktıklarını, yüzde 15’i ise oyun oynadıklarını söyledi.


Category:
��
9/16/2006 01:13:00 ÖS | Posted in


OECD: Türk öğrencilerin matematiği zayıf


OECD 2006 raporuna göre Türkiye, eğitime en az pay ayıran ülkelerden biri. Türk öğrencilerin matematik performansları da çok düşük.

ANKA - ANKARA - Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) 2006 raporuna göre Türkiye gayrisafi yurtiçi hasıladan (GSYİH) eğitime en az pay ayıran ülkeler arasında. Türk öğrencilerin matematik performasları üye ülkelerin ortalamasının altında. Türk öğretmenlerin maaşları GSYİH'ye oranı açısından ise üst sıralarda.
Raporda, OECD'ye üye ülkelerde 15 yaşındaki öğrenciler arasında yapılan matematik bilgi performansında Finlandiya, Kore ve Hollanda diğer ülkelerdeki ortalamadan yüksek başarı sağlarken Türkiye başarı sıralamasında sonlarda yer aldı.

Türkiye en geri 11 ülke arasında
Avrupa ülkelerindeki öğrenciler matematik bilgisi açısından 'tatminkâr' sıralarda bulunurken, Türk öğrencileri OECD'deki en geri 11 ülkenin öğrencileri arasında kaldı. Rapora göre, Türkiye, öğretmen maaşlarının kişi başına düşen GSYİH'ya oranı açısından iyi durumda olan ülkeler içinde. Macaristan, İzlanda, Norveç, Polonya ve İsrail öğretmen maaşları açısından en düşük; Kore, Meksika ve Türkiye en yüksek ülkeler oldu. Rapordaki diğer tespitler ise şöyle:

  • OECD ülkelerinde eğitim harcamaları GSYİH'nin ortalama olarak yüzde 5.9'una denk düşüyor. Söz konusu oran Türkiye'de yüzde 3.7, İzlanda'da ise yüzde 8.
  • Ortalama bir OECD ülkesinde öğrenci başına yapılan harcama ilköğretim düzeyinde yılda 5 bin 450 dolar, ortaöğretimde 6 bin 962 dolar, yükseköğretimde 11 bin 254 dolardır. OECD ülkeleri ilk ve ortaöğretim süresi boyunca öğrenci başına ortalama 77 bin 204 dolar harcamaktadır.

    Yükseköğretimide özel finansman

  • OECD üyesi ülkeler arasında yükseköğretim kademesinde öğrenci sayısının yüzde 10'dan az arttığı ülkeler Avusturya, Kanada, Danimarka, Almanya, İtalya, Hollanda ve Türkiye oldu.
  • Yükseköğretim kademesi için özel finansman oranı Danimarka, Finlandiya, YunJustify Fullanistan, Norveç ve Türkiye'de yüzde 5'ten az. Avustralya, Japonya, Kore, ABD ve Şili'de ise yüzde 50'den fazla. Özel finansmanın çoğu özellikle öğretim ücretleri şeklinde hane halklarından gelmektedir. Ülkelerin dörtte birinde öğretim ücreti alınmamakta olup, diğer ülkeler arasında ücret düzeylerinde değişiklik görülmektedir.
  • Category:
    ��
    9/15/2006 06:27:00 ÖÖ | Posted in
    Gizem'in artık okul önlüğü var

    Kızılay, ailesi evinden çıkarılan Gizem 'e sahip çıktı


    Kızılay, ailesi evden çıkarılan Gizem'e sahip çıktı.
    FOTĞRAF: Demet ÖZTÜRK
    DHA


    DHA - KAYSERİ - Kira ödeyemedikleri için ev sahibi evden çıkarınca ailesiyle sokakta yaşamaya başlayan, önlüğü olmadığı için kayıt edildiği ilköğretim birinci sınıfına başlayamayan yedi yaşındaki Gizem Tuna'ya Kızılay sahip çıktı. Kızılay Kayseri Sağlık Merkezi Müdürü Ünal Yüksel, Gizem'e önlük, çanta, kırtasiye ve tüm okul giderlerini içeren bir set aldı. Önlüğünü giyip, çantasını sırtına takan Gizem Tuna, dün de okula gidemedi. Sabit bir adreslerinin olmaması, okula başlamasını yine geciktirdi. Kızılay Şube Başkanı Ayhan Uzandaç, "Tuna ailesine ev arıyoruz. Bir yıllık kirayı ödeyeceğiz. Baba Ali Tuna'nın iş bulmasına yardımcı olacağız." dedi.

    Category:
    ��
    9/13/2006 08:26:00 ÖÖ | Posted in








    Gizem'in ne evi ne de önlüğü var


    Ailesi evinden çıkarılan Gizem, kayıt yaptırmasına karşın okula başlayamadı.
    FOTOĞRAF: DEMET ÖZTÜRK / DHA



    DHA - KAYSERİ - Kiralarını ödeyemedikleri için oturdukları evden çıkarılıp 15 gündür Kayseri sokaklarında yaşayan Tuna ailesinin yedi yaşındaki kızı Gizem, Argıncık Selçuk İlköğretim Okulu'na kayıt yaptırılmasına karşın, önlük ve diğer okul ihtiyaçları karşılanamadığı için okula başlayamadı. Arkadaşları okulda ilk gün heyecanını yaşarken, sessizce sokakta oynayan Gizem, tek hayalinin okuluna gitmek olduğunu, doktor olmak istediğini söyledi. Eşi ve 17, yedi, dört ve ikibuçuk yaşlarındaki dört çocuğuyla sokakta kalan ortopedik özürlü ve iki yıldır işsiz baba Ali Tuna'ysa hayırseverlerin verdiği yemeklerle karınlarını doyurduklarını söyledi.
    Category:
    ��
    9/06/2006 02:57:00 ÖS | Posted in

    Van'daki kurs mucizesi


    Van Öğretmenler Derneği, dershaneye gidecek parası olmayan öğrencilere OKS kursu açtı. Öğretmenlerin hiçbir ücret almadan çalıştırdığı 320 öğrenciden 223'ü fen ve Anadolu liselerini kazandı.

    GÜLAY ÖZEK (Arşivi)
    VAN - Doğudan, "İşte benim öğretmenim ve öğrencim" dedirten bir başarı öyküsü... Öğretmenler Derneği'nin (VÖDER) Van'da dershaneye gitme imkânı olmayan öğrenciler için açtığı OKS kursuna katılan 320 kişiden 223'ü fen, Anadolu, Anadolu öğretmen ve Anadolu meslek liselerini kazandı. Hiçbir ücret almadan kursta ders veren öğretmenlerle elde edilen başarı özel dershaneleri bile kıskandırdı.
    Van'da eğitim alanında yaptığı birçok faaliyetle adından sıkça söz ettiren Van Öğretmenler Derneği, düzenlediği OKS kursuyla 223 öğrenciye Fen lisesi, Anadolu öğretmen lisesi, Anadolu lisesi ve Anadolu meslek lisesinin kapılarını açtı. Dernek bünyesindeki öğretmenler, dar gelirli 320 öğrenci için hiçbir ücret almadan OKS'ye hazırlık kursu açtı. 140 öğretmenin görev aldığı kursta öğrenciler, bir yıl boyunca toplam 350 saat matematik, Türkçe, fen ve sosyal bilgiler dersleri gördü. Yıl boyunca öğrencilere 40 deneme testi yapılırken, her öğrenciye dört matematik, Türkçe, fen ve sosyal bilgiler kitapları ve 350 sayfa test verildi.
    VÖDER Başkanı Aslan Sinir, açtıkları kursa katılan 320 öğrenci arasında OKS'de başarı gösteren altı öğrencinin Fen lisesi, 17 öğrencinin Anadolu Öğretmen lisesi, 109 öğrencinin Anadolu Lisesi, 91 öğrencinin ise Anadolu meslek lisesini kazandığını söyledi. Sinir, öğrencilerin başarısının altında disiplinli bir çalışma ve büyük bir fedakârlık örneğinin yattığını belirterek, "Kursa büyük çoğunluğu ilçelerden ve kentin varoşlarındaki okullardan maddi durumu iyi olmayan öğrenciler geldi. Öğretmen arkadaşlarımızın karşılıksız, fedakârca öğrencileri için harcadıkları çabalarının karşılığını almaları bizi çok mutlu ediyor. Özellikle dershaneye gitme imkânı olmayan öğrenciler için kursumuz çok faydalı oldu. Önümüzdeki yıl da kursumuzu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Öğrencilerin bu başarısının her yıl böyle devam edeceği inancındayız" diye konuştu.

    Hayali gerçek oldu

    Kursa devam ederek Anadolu lisesini kazanan öğrencilerden biri Adnan Okay. Hayatı değişen Okay, "Maddi durumumuz iyi olmadığı için dershaneye gidememiştim. İmdadıma VÖDER yetişti. Bir yıl çok kaliteli ders gördük. Kurstaki öğretmenlerimiz bizimle çok ilgilendi. Bize çok kaliteli kaynaklar verildi. Çok çalıştım, sonuçta hayalimdeki yeri kazandım" dedi.
    Category:
    ��
    9/06/2006 02:18:00 ÖS | Posted in


    Öğrenciler, Milli Eğitim'in dediğini yapın, yaptığını yapmayın!



    Bakanlık, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Güney'i görevden almak için karne değiştiren 'haylazlara' özenmiş. Milli Eğitim yetkilileri, evrakta tahrifat yaparak Güney'i istifa etmiş gibi göstermiş.


    RADİKAL - ANKARA - Öğrencilere dürüst olmayı öğütleyen Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bir bürokratı görevden alabilmek için sahtekârlık yapmaktan çekinmediği ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Öner Güney'in 2003 tarihli dilekçesinin, 2005 olarak değiştirilerek görevden alınmasına neden olan 'sahtekârlığı' kabul etti. Çelik, tahrifattan sorumlu tutulan personel genel müdürü Remzi Kaya'nın soruşturulmasına ise izin vermedi.
    Çankaya Köşkü'nün de yanıltılmasına neden olan sahtekârlık, bakanlıkta üst düzey görevlere getirilen bürokratlardan boş kâğıda imza attırılması uygulamasıyla başladı. 2003'te Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü görevine getirilen Güney de dilekçe şekline dönüştürülebilecek boş kâğıda imza attı. Güney, 2005'e gelindiğinde Çelik tarafından önce genel müdürlük unvanını üstünde taşımak şartıyla görevinden uzaklaştırılarak bakanlık müşavirliğine verildi, daha sonra da 'genel müdürlük' unvanı alınmak istendi. Bu doğrultuda Güney, 2005 Ağustos ayında Çankaya'ya gönderilen kararnameyle genel müdürlükten alınarak uzman yapıldı.
    Dava açtı görevine döndü
    Kararnameyle görevden alınan Güney, genel müdürlüğe dönmek için mahkemeye başvurdu ve haklı bulundu. Mahkeme kararıyla görevine dönen Güney ikinci bir dava açarak Bakanlığın kendisinin görevden alınması sırasında evrakta sahtekârlık yaptığını savundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Güney, 2003'te verdiği 30 Temmuz 2003 tarihli imzalı boş dilekçenin yıl kısmındaki '2003' rakamının '2005' olarak değiştirildiğini iddia etti, bu tahrifattan sorumlu tuttuğu personel genel müdürü Remzi Kaya hakkında suç duyurusunda bulundu.
    Cumhuriyet Başsavcılığı, Güney'in başvurusu doğrultusunda, dilekçede tahrifat yapılıp yapılmadığının anlaşılması için Çelik'ten, personel genel müdürü Kaya için soruşturulma izni istedi. Bunun üzerine dilekçeyi incelemeye aldırtan Çelik, savcılığa bir yazı göndererek sahtekârlığı kabul etti ancak Kaya'nın suçsuz olduğunu savundu.
    Çelik yazıda, şu ifadelere yer verdi: "Öner Güney'e ait dilekçenin tarih kısmının yıl hanesinde bulunan '2005' rakamının birler basamağında evvelce yer alan bir rakamın '5' olarak değiştirildiği anlaşılmakla birlikte bunu personel genel Müdürü Remzi Kaya'nın yaptığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşılmadığından soruşturma izni verilmemesine karar verilmiştir.
    Category:
    ��
    9/02/2006 11:51:00 ÖÖ | Posted in
    2006 2007 ders yılının başlaması nedeniyle hepimize başarılar dilerim. Karşılaşacağınız sorunları, bilgilerinizi, düşüncelerinizi ve hatta tasarımlarınızı paylaşmak isterseniz buraya yazabilirsiniz veya kendi web adresinizi verebilirsiniz. İlla bu, mesleki dalda değil ilgili yandallarda da olabilir hizmet içi kurslara katılan arkadaşlar deneyimlerini paylaşabilirler. Bürokratik alanda olanlar veya bakanlığın değişik birimlerinde çalışanlar da sizlerde önerilerinizi gönderin; belki en iyi siz biliyorsunuz ama kimse bunun farkında değil... buyrun........kolay gelsin.
    Yazan: Hoca
    Category:
    ��