8/19/2006 03:39:00 ÖÖ | Posted in

Değerli meslekdaşlarım şu anda Anadolu ’nun kimbilir hangi ücra köşesinde, kimbilir hangi camlarını kendi ceplerinizden üç para olan maaşlarınızdan karşıladığınız okulda bizlere öğretilen Atatürk devrimleri doğrultusunda öğretmenlik mesleğinizi yapmaya çalışıyorsunuz. Burada bu gün çok önemli bir konuya değineceğim. Bencileyin altı sene önce emekli olmuş meslekdaşlarımız içerisinde 54 ünü devirmiş biri olarak en yaşlı Endüstriyel Teknoloji Eğitimi Bölümü mezunlarındanım. Geçenlerde fakülteden sınıf arkadaşlarımdan biriyle metroda seyahat ederken karşılaştık. Kısaca birbirimize hal hatır sorduktan sonra nerde çalıştığını sordum. Ben artık (MEB) bakanlıktayım abi, beşevler de falanca şubesi müdürüyüm filanca bloktayım yanıma uğrada uzun uzun sohbet edelim dedi. Daha sonra bir gün yanına uğradım. Bu kardeşimizi esasında bir çoğunuz kitaplarından tanıyorsunuz. Dersimizin kitap yazarlarından. Her neyse üç beş hasbıhalden sonra ikram ettiği çaylarımızı içerken önüme bir deste kağıt tomarı koydu. Abi bak bizim yeni ders programı incele dedi. Nerden bulduğunu sordum. İnternetten indirdim dedi. Adresini de verdi sende indirebilirsin dedi. Ben programı incelerken o programın içeriğini kısaca özet olarak anlattı. Ben şaşkınlıkla dinlerken de programı hazırlayanlara bak. Dersin kitabı da yok artık dedi. Nasıl yani derken basbayağı dersin adının değiştirildiğini ve kitabın da kaldırıldığını söyledi. Hele örnek projeleri görsen gülmekten ölürsün dedi. Burada vurgulamak isterim. Bu arkadaşımla benim siyasi görüşlerimiz taban tabana zıt. Ve ilk defa iki ayrı siyasi görüş sahibi birileri olarak aynı noktada birleştiğimizi gördüm.
Şimdi efendim kısaca konumuza gelelim. Dersimizin adı aşağıda görüldüğü gibi sırasıyla yıllar boyunca gelen iktidarlarca değiştirilmiştir;

  • İş Bilgisi,
  • İş ve Teknik Eğitim
  • İş Eğitimi
  • Endüstriyel Teknoloji Eğitimi

    Şimdi de sıkı durun ;
  • TEKNOLOJİ VE TASARIM

Ne kadar güzel ve de şık bir ad. Buraya kadar ne var bunda diyorsunuzdur. Arkadaşlar u y a n ı n……………..!

Bu ders programını kim hazırladı? Cevap MEB, peki Hazırlayan komisyon başkanı ve üyeler bizim bölüm mezunlarımı? HAYIR, Peki hiç değilse üyeler arasında bizim bölümden veya fakülteden bir akademisyen var mı? Yine HAYIR, Peki bizim bölümdeki akademisyenlere danışmışlar mı? HAYIR, onları yine her zaman olduğu gibi adam yerine koymayıp yok saymışlar. Şimdi daha ilginç ve de trajikomik ama maalesef gerçek bir şey söyleyeceğim. Dersimizin programını hazırlayan Kişi Hacettepe Üniversitesinde görev yapan bir BİYOLOJİ DOKTORU, bu vatandaş aynı zamanda komisyon başkanı. Doç. Dr. Falan FİLAN. Diğer komisyon üyelerini de artık anlatmama gerek yok sanırım anlamışsınızdır. Bizim bölüm mezunu birkaç kardeşimiz ki kendi dönemlerinde mezun olanların en başarılı öğrenciler olduğunu zikrediyorlar. Bizim dersin adını taşıyan bir (forum) web sitesi kurmuşlar. Burada da şişinerek dersin yeni adından ve yeni programdan sevinçle bahsediyorlar. Bende dayanamayıp işin gerçeğini anlatan bir mail göndererek onları kınamışdım. Her önlerine konanı ne olduğunu sorgulamadan neden yediklerini sormuşdum. Niye tepki vermediklerini ve sessiz kalıp bu duruma göz yumduklarını falan filan. Gelen cevap “ne yapabiliriz ki? Siz hem bizi hangi cesaretle kınıyorsunuz? Madem öyle siz bir şeyler yapında görelim” Oldu. Çok üzüldüm. Onlara kızmıyorum, çünkü onların kabahati yok. Yeni nesil gençlik de gördüğüm durum vahim. Ne yazık ki görüyorum ki bu güne kadar iktidara gelen sermayenin partileri amaçlarına ulaşmışlar. Yok sayılacak içi boşaltılmış bir eğitim sistemi. Tabi ki Köy Enistitülerini kaldıran da bu aynı zihniyet. Kaldı ki onlar için en tehlikeli ders bizim dersimiz. Gözünüz aydın artık eskiden bizim dersimize yeterli öğretmen kadroları olmadığı için resim ve ev ekonomisi öğretmenleri giriyorlardı. Artık bizlere ihtiyaçları kalmadı. Çünkü bizim dersleri artık fen hocaları ve endüstri ürünleri tasarımı mezunları da verecek. Belki iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları (branş önemli değil) yani röntgenci falan da olabilir. Nasıl olsa projeleride (GIRGIR dergisinden araklamışlar) ZİHNİ SİNİR projeleri ya fark etmez.
Biz hiç değilse bir dernek kurmuştuk. Kısıtlı ve de duyarsız üyeler gibi nedenlerle (parasızlıktan) dernek geçenlerde kapanmış. Sahip çıkılmamış çok üzüldüm. Çok emek vermiştik ve çok güzel işler yapmıştık. Şimdiki bizim mezunlarla ilgili kararnamelerin çıkması için çok uğraşmıştık. Ama şimdiki imkanlar daha iyi internet denen müthiş bir iletişim aracı var. Şimdi mezun sayısı seksenlere oranla daha fazla. Birleşirsek sesimizi daha iyi duyurabiliriz topluma. Hepinize sesleniyorum duyarsız kalmayın “Susma sustukça bir gün sıra size de gelecek.” Sloganı ne yazık ki bu gün gerçek olmuş durumda. Bahsi geçen meşhur ders programını ve de anlattıklarımın doğru olup olmadığını merak edenler buradan indirebilirler. Hepinizi bu platform da toplanmaya çağırıyorum. Bana bu platform aracılığıyla ulaşabilirsiniz. Yorumlarınızı bırakabilir ve e-mail gönderebilirsiniz. Yorumlarınız aynen yayınlanacaktır.

Yazan: İhtiyar


Category:
��

Comments

0 responses to "Dersimizin Yeni Adı ve Programı"